Ana içeriğe atla

Konuş Benimle - Laurie Halse Anderson | Kitap Yorumu #22 |


***Tanıtım***
Konuşmak gittikçe zorlaşıyordu. Boğazım sürekli acıyor, dudaklarım kuruyordu. Geceleri uyurken çenemi o kadar sıkıyordum ki sabahları başım ağrıyordu… Ne zaman annemle, babamla ya da öğretmenlerden biriyle konuşmaya çalışsam ya kekeliyor ya da donup kalıyordum. Sorunum neydi benim? Melinda Sordino'nun bir sırrı var. Ama sırrını paylaşabileceği kimsesi yok. Bütün arkadaşları, hatta tanımadığı insanlar bile ondan nefret ediyor. Ve günden güne içine kapanan Melinda, çareyi susmakta buluyor. Yalnızlaştıkça susuyor, sustukça yalnızlaşıyor. Ta ki O ŞEY'den kaçıp saklanamayacağını, O GECE'yi unutamayacağını anlayana dek…
(tanıtım Bülteninden)


Sayfa Sayısı: 304
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: GO!

***Yorum***

Kitabın tanıtımını blogumda paylaşmıştım daha öncesinde. Kısa sürede okuyup bitirdiğim kitaplardan birisi olduğunu söyleyebilirim.
Hafif hafifte olsa konusunu tahmin etmiştim ve kitabın içindeki kısımları incelemiştim. Kitabın toplumsal konulardan birisi olan Kadına şiddet ve tecavüz gibi çirkin şeylerden birisine duyar gösterdiğini anlamak zor değil. Bu konuda yalın ve çıplak bir dille yazılmış olması da ekstra hoşuma giden şeylerden.
Ana karakter olan Melinda'nın duygu halleri ve ruh durumu bence çok güzel verilmişti. Zaten keskin bir dile sahip olduğu için, karanlık bir şeyler okuduğunuzu anlıyorsunuz. Bir yanınız kitabı okumaya devam etmek istiyor bir yanınız ise okumayı bırakmak istiyor. Tabi ki kitabı okumaya devam ediyorsunuz.

Toplumların kanayan yarası olan bu ŞEY, tecavüz insanları zor duruma bırakan ve kadınları hor gören erkek egomanyasının kendisini bir şekilde göstermeye çalıştığı bir tablo. Oysa kadın potansiyelinin küçümsenmesi, sadece fiziksel olarak yetkin olunmayışının bu kadar kaba ve yırtıcı bir şekilde verilmesi en büyük hatalardan birisidir. Tecavüz bir suçtur. Kimse zorla alıkoyulamaz ve kimseye zorla istemediği bir şey yaptırılamaz. Kitaptaki karakter olan Melinda, olayın net farkındalığında olmasa bile bu durumun onun hayatında yarattığı travma gözler önüne eksiksiz seriliyor.
Erkeklerin kendilerini bir şeyler sanmasıyla, güçlerini , iradelerini ve libidolarını kontrol edememesiyle bu olay gerçekleşiyor. Onlar için basit, bir kaç dakikalık zevk unsuru olan şey, bir insanın belki de birden fazla insanın hayatını karartıyor.
Kitaptaki o ŞEY, yani ANDY EVANS, gerçek hayatta var.

Bilmediğimiz yerlerde, tanımadığımız insanlar kitapta olduğu gibi belki de daha şiddetlice, ANDY EVANS'a maruz kalıyorlar. Buna dur demek gerekli. Erkek çocuklarınıza iyi bir eğitim vermek, kadınların sadece bir cinsel obje olmadığını onlara öğretmek yapılması gereken şeylerden yalnızca bir tanesi.

Kitabın böyle bir yere değinmesi çok güzeldi. Alıp okumanızı tavsiye ediyorum.











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Durkheim Öldü! - Arthur Asa Berger | Kitap Yorumu #52

***Tanıtım*** 1910 yılında, Londra'da, dönemin önde gelen sosyologlarının ve politik aktivistlerinin bir araya geleceği bir konferans toplanacaktır. "Toplumsal İlerleme" teması etrafında gerçekleşecek konferans Londra basınında günler öncesinden yankı bulmuş, gazete sütunlarında konuşmacıların fotoğrafları ve teorik yaklaşımlarını anlatan makaleler arz-ı endam eylemektedir. Fakat konferansa günler kala, tüm zamanların en ünlü dedektifi Sherlock Holmes'ün Baker Sokağı'ndaki evinin kapısı bir kadın tarafından çalınır. Artık yumrukların konuştuğu bir kavgayı ve mücevher hırsızlığını içine alan bir gizem, Holmes ve kadim dostu Dr. Watson tarafından çözülmeyi beklemektedir. İnsan eylemlerini açıklama amacındaki sosyal teori, bu sefer bizzat eylemlerin nedeni olmuştur. Holmes bizzat sosyal teoriyi soruşturmaya başlar, sorguladığı kişiler ise bu teorilerin yaratıcılarıdır: W. E. B. Du Bois, Emile Durkheim, Sigmund Freud, Vladimir Lenin, Georg Simmel, Beatrice Webb ve M...

Mucize - R.J Palacio | Kitap Yorumu #41

***Tanıtım*** Kaderinde Sıradışı Olmak Varsa Sıradan Kalamazsın… Merhaba, adım August. Size nasıl göründüğümü anlatmayacağım. Aklınıza ne geliyorsa muhtemelen ondan daha kötü görünüyorumdur. August (Auggie) Pullman yüzünde fiziksel bir bozuklukla doğduğu için, normal bir okula gidemiyordu… şimdiye kadar. Yakında Beecher Ortaokulu'nda beşinci sınıfa başlayacak ve ömrünüzde bir kere bile "yeni çocuk" olduysanız, bunun ne kadar zorlu olduğunu tahmin edebilirsiniz. Dondurma yemek ve Xbox'ında oyun oynamak gibi sıradan şeyleri seven Auggie aslında sadece sıradışı yüzü olan, sıradan bir çocuk. Peki, yeni sınıf arkadaşlarını, görünüşünün ardında kendisinin de onlar gibi olduğuna ikna edebilecek mi? "Mucize aslında… tam bir mucize. Kendinize bir iyilik yapın ve bu kitabı okuyun; hayatınızı iyileştirecek."  -Nicholas Sparks, New York Times çoksatan yazarı- New York Halk Kütüphanesi, Okuyup Paylaşma Seçkisi E.B. White Read Aloud Ödülü Christopher Ödülü "Cesaret...

Genç Elitler - Marie Lu (The Young Elites #1) | Kitap Yorumu #51

***Tanıtım*** Onlar Hayatta Kalanlar, Liderler, Savaşçılar. Onlar Genç Elitler. Adelina Amouteru, ölümcül bir hastalıktan kurtulmuştur. On yıl önce ülkesini kasıp kavuran kanlı humma vücudunda tuhaf izler bırakmıştır. Fakat hastalığı atlatanların bazılarında, başka şeyler de kaldığı rivayet edilmektedir… Gizemli ve sıradışı yeteneklere kavuştuklarına inanılan bu insanların kimlikleri gizlidir ancak onlara Genç Elitler denmeye başlamıştır. Teren Santoro, Kral için çalışmaktadır. Engizisyon Mihveri'nin lideri olarak görevi, tehlikeli olduğuna inandığı Genç Elitler'i bulmak ve onlar ülkeyi yok etmeden onları yok etmektir ama aslında Teren hepsininkinden büyük bir sır saklamaktadır. Enzo Valenciano, Hançer Cemiyeti üyesidir. Bu gizli Genç Elit grubu, kendilerinden olanları Engizisyon Mihveri'nden önce bulmaya çalışmaktadır ama Adelina'yı bulduklarında onun şimdiye dek görmedikleri güçlere sahip olduğunu keşfedeceklerdir. Birbirinden apayrı savaşlar sürdüren bu...