**Tanıtım**
Vefa Enver'in pembe dünyasının kapılarını Ephesus Yayınları aralıyor. Hasretle beklenen karakterlerle sizleri buluşturuyor. 4. baskısı ile "Çocuk da Yapamadım Kariyer de" efsanesi geri dönüyor! Birbirlerinden tamamen farklı üç arkadaş Ahu, Aslı ve Sibel'in kesişen hayatlarının hikâyesini okumak çok eğlenceli olacak.
Ahu kendini ispat etmek için kariyeriyle uğraşırken, Aslı iş hayatına tutunmakta geç kaldığını düşünüyor. Aralarında en umursamaz olan Sibel ise hayatın gerçekleriyle karşı karşıya. Kızlar kendi hayatlarındaki bilmeceleri çözmeye uğraşırken olan tabii ki sevgililerine oluyor! Bir arada olmaları da ayrılmaları da imkânsız olan çiftlerin aralarında geçenleri okuyanlar ise kendi hayatlarının nereye gittiğini sorgularken buluyor kendilerini. Vefa Enver'in çok sevilen kahramanları Ahu, Aslı ve Sibel'in hayatları öyle renkli ki okuduğunuzu unutup kendinizi onların arasında bulacaksınız. Bu zevk biraz daha sürsün isterseniz Bunu Sen İstedin ve Neyse Ki Çocuk Yaptım ile devam edebilirsiniz…
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 400
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları
**Yorum**
Vefa Enver ile tanışmam aslında yine kazanamayacağımı düşündüğüm bir kitap çekilişine girmem ile başladı.. Fakat bu defa şans bana bir kıyak yaptı ve çekilişi kazandım. Ayrıca o kadar şanslıyım ki, Vefa Enver ile kısa bir muhabbetimiz bile oldu. Ne yalan söyleyeyim, gerçekten çok tatlı bir kadın. Sıcak kanlı, sevecen ve kesinlikle çok güzel.
Ayrıca iki çocuğu olduğunu duyunca da kısa süreli şok yaşamadım desem yalan olur.
Kitaba değinecek olursak eğer, aslında Türk yazar okumaya bir süre ara verme niyetindeydim. Daha sonra nasıl olduğunu bilmediğim bir güç (Bu güç benim annem oluyor) bu kitabı okumam için beni tetikledi. ( Çünkü kitap gelir gelmez annem eline alıp ''Bunu ben okuyacağım'' dedi)
Anneminde yorumunu yayınlayacaktım aslında ancak ben yazamam dediği için üzerine daha fazla gitmedim. Oysa yazabileceğinden eminim. Her neyse, kitaba değinecek olursak, artık gerçekten değinsek iyi olacak..
Vefa Enver ''ilk kitap daha çok karakterleri tanıtmak amaçlı, fazla bir olay yok. Asıl macera ikinci kitapta.'' dediğinde, pek umursamamıştım. Sonuçta ilk kitabı okumam gerekirdi, ikinci kitabı okuyabilmek için.
Ama cidden Vefa Enver'in dediği kadar var! İlk kitap gerçekten de karakterler tanıtımına yönelik ilerliyor.
3 ana karakterin (Aslı, Ahu, Sibel) yaşadığı bir iyi bir kötü düşe kalka süregelen olaylardan oluşuyor. Hepsi kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü kadın profilleri çiziyor. Her karakterden eşit miktarda yer vermeye çalıştığını izlenimi olsa da, 3 ana karakterin en öne çıkanı bence hiç şüphesiz Aslı idi.
Belki de en çok Aslı'nın hikayesini okumaktan keyif aldığım içinde bana öyle gelmiş olabilir tam olarak emin olamadım şimdi..
Sibel ve Ahu daha uç karakterlerdi. Ahu işkolik ve net bir kişilik içerisindeyken, Sibel biraz daha hoşbeş peşinde giden havai bir çizgideydi.
Kitap İlahi bakış açısıyla yazılmıştı. Böylece her noktayı ayrıntılarıyla seçebiliyordunuz.
Kitap hakkında kendimce küçük bir itiraf yapsam fena olmaz aslında; İlk 100-150 sayfasında biraz sıkıldığımı söylemeliyim. Hem karakterlere hem dile alışmam 100 sayfa sürdü desem yeridir. Ancak 200 sayfayı atlattıktan sonra kitap elimden düşmedi. Yavaş yavaş ilerleyen kitap birden bire vazgeçilmez bir hal aldı ve yalama yutma politikasına döndü.
Bu noktada kitabı yarım bırakmadığıma çok memnun olduğumu söylemeliyim.
Favori karakterim zaten Aslı. Ama Aslı'nın annesini hiç sevmedim. Umarım diğer kitaplarda pek yeri yoktur. Tam bir maydonoz anne versiyonunda. Her şey hakkında bir şey söylemek zorunda hissetmesi de cabası. O kadından gerçekten gıcık aldım.
Bu kitaba puanlama yapacak olursam 10/4 hiç fena olmaz.
4 vermemin nedeni de dile alışmamın uzun sürmüş olması. Onun dışında kitaba karşı önyargılı olmamanızı öneririm. Kadın- erkek ilişkilerinde gerçekten ufuk açıcı bir bakış açısı.
***
Öpücükler!
**Yorum**
Vefa Enver ile tanışmam aslında yine kazanamayacağımı düşündüğüm bir kitap çekilişine girmem ile başladı.. Fakat bu defa şans bana bir kıyak yaptı ve çekilişi kazandım. Ayrıca o kadar şanslıyım ki, Vefa Enver ile kısa bir muhabbetimiz bile oldu. Ne yalan söyleyeyim, gerçekten çok tatlı bir kadın. Sıcak kanlı, sevecen ve kesinlikle çok güzel.
Ayrıca iki çocuğu olduğunu duyunca da kısa süreli şok yaşamadım desem yalan olur.
Kitaba değinecek olursak eğer, aslında Türk yazar okumaya bir süre ara verme niyetindeydim. Daha sonra nasıl olduğunu bilmediğim bir güç (Bu güç benim annem oluyor) bu kitabı okumam için beni tetikledi. ( Çünkü kitap gelir gelmez annem eline alıp ''Bunu ben okuyacağım'' dedi)
Anneminde yorumunu yayınlayacaktım aslında ancak ben yazamam dediği için üzerine daha fazla gitmedim. Oysa yazabileceğinden eminim. Her neyse, kitaba değinecek olursak, artık gerçekten değinsek iyi olacak..
Vefa Enver ''ilk kitap daha çok karakterleri tanıtmak amaçlı, fazla bir olay yok. Asıl macera ikinci kitapta.'' dediğinde, pek umursamamıştım. Sonuçta ilk kitabı okumam gerekirdi, ikinci kitabı okuyabilmek için.
Ama cidden Vefa Enver'in dediği kadar var! İlk kitap gerçekten de karakterler tanıtımına yönelik ilerliyor.
3 ana karakterin (Aslı, Ahu, Sibel) yaşadığı bir iyi bir kötü düşe kalka süregelen olaylardan oluşuyor. Hepsi kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü kadın profilleri çiziyor. Her karakterden eşit miktarda yer vermeye çalıştığını izlenimi olsa da, 3 ana karakterin en öne çıkanı bence hiç şüphesiz Aslı idi.
Belki de en çok Aslı'nın hikayesini okumaktan keyif aldığım içinde bana öyle gelmiş olabilir tam olarak emin olamadım şimdi..
Sibel ve Ahu daha uç karakterlerdi. Ahu işkolik ve net bir kişilik içerisindeyken, Sibel biraz daha hoşbeş peşinde giden havai bir çizgideydi.
Kitap İlahi bakış açısıyla yazılmıştı. Böylece her noktayı ayrıntılarıyla seçebiliyordunuz.
Kitap hakkında kendimce küçük bir itiraf yapsam fena olmaz aslında; İlk 100-150 sayfasında biraz sıkıldığımı söylemeliyim. Hem karakterlere hem dile alışmam 100 sayfa sürdü desem yeridir. Ancak 200 sayfayı atlattıktan sonra kitap elimden düşmedi. Yavaş yavaş ilerleyen kitap birden bire vazgeçilmez bir hal aldı ve yalama yutma politikasına döndü.
Bu noktada kitabı yarım bırakmadığıma çok memnun olduğumu söylemeliyim.
Favori karakterim zaten Aslı. Ama Aslı'nın annesini hiç sevmedim. Umarım diğer kitaplarda pek yeri yoktur. Tam bir maydonoz anne versiyonunda. Her şey hakkında bir şey söylemek zorunda hissetmesi de cabası. O kadından gerçekten gıcık aldım.
Bu kitaba puanlama yapacak olursam 10/4 hiç fena olmaz.
4 vermemin nedeni de dile alışmamın uzun sürmüş olması. Onun dışında kitaba karşı önyargılı olmamanızı öneririm. Kadın- erkek ilişkilerinde gerçekten ufuk açıcı bir bakış açısı.
***
Öpücükler!
Yorumlar
Yorum Gönder