Ana içeriğe atla

Çocuk Da Yapamadım Kariyer De - Vefa Enver | Kitap Değerlendirmesi #11 |

**Tanıtım**


Vefa Enver'in pembe dünyasının kapılarını Ephesus Yayınları aralıyor. Hasretle beklenen karakterlerle sizleri buluşturuyor. 4. baskısı ile "Çocuk da Yapamadım Kariyer de" efsanesi geri dönüyor! Birbirlerinden tamamen farklı üç arkadaş Ahu, Aslı ve Sibel'in kesişen hayatlarının hikâyesini okumak çok eğlenceli olacak.


Ahu kendini ispat etmek için kariyeriyle uğraşırken, Aslı iş hayatına tutunmakta geç kaldığını düşünüyor. Aralarında en umursamaz olan Sibel ise hayatın gerçekleriyle karşı karşıya. Kızlar kendi hayatlarındaki bilmeceleri çözmeye uğraşırken olan tabii ki sevgililerine oluyor! Bir arada olmaları da ayrılmaları da imkânsız olan çiftlerin aralarında geçenleri okuyanlar ise kendi hayatlarının nereye gittiğini sorgularken buluyor kendilerini. Vefa Enver'in çok sevilen kahramanları Ahu, Aslı ve Sibel'in hayatları öyle renkli ki okuduğunuzu unutup kendinizi onların arasında bulacaksınız. Bu zevk biraz daha sürsün isterseniz Bunu Sen İstedin ve Neyse Ki Çocuk Yaptım ile devam edebilirsiniz…

(Tanıtım Bülteninden)


Sayfa Sayısı: 400

Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları


**Yorum**

Vefa Enver ile tanışmam aslında yine kazanamayacağımı düşündüğüm bir kitap çekilişine girmem ile başladı.. Fakat bu defa şans bana bir kıyak yaptı ve çekilişi kazandım. Ayrıca o kadar şanslıyım ki, Vefa Enver ile kısa bir muhabbetimiz bile oldu. Ne yalan söyleyeyim, gerçekten çok tatlı bir kadın. Sıcak kanlı, sevecen ve kesinlikle çok güzel.




Ayrıca iki çocuğu olduğunu duyunca da kısa süreli şok yaşamadım desem yalan olur.
Kitaba değinecek olursak eğer, aslında Türk yazar okumaya bir süre ara verme niyetindeydim. Daha sonra nasıl olduğunu bilmediğim bir güç (Bu güç benim annem oluyor) bu kitabı okumam için beni tetikledi. ( Çünkü kitap gelir gelmez annem eline alıp ''Bunu ben okuyacağım'' dedi)
Anneminde yorumunu yayınlayacaktım aslında ancak ben yazamam dediği için üzerine daha fazla gitmedim. Oysa yazabileceğinden eminim. Her neyse, kitaba değinecek olursak, artık gerçekten değinsek iyi olacak..


Vefa Enver ''ilk kitap daha çok karakterleri tanıtmak amaçlı, fazla bir olay yok. Asıl macera ikinci kitapta.'' dediğinde, pek umursamamıştım. Sonuçta ilk kitabı okumam gerekirdi, ikinci kitabı okuyabilmek için.
Ama cidden Vefa Enver'in dediği kadar var! İlk kitap gerçekten de karakterler tanıtımına yönelik ilerliyor.


3 ana karakterin (Aslı, Ahu, Sibel) yaşadığı bir iyi bir kötü düşe kalka süregelen olaylardan oluşuyor. Hepsi kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü kadın profilleri çiziyor. Her karakterden eşit miktarda yer vermeye çalıştığını izlenimi olsa da, 3 ana karakterin en öne çıkanı bence hiç şüphesiz Aslı idi.
Belki de en çok Aslı'nın hikayesini okumaktan keyif aldığım içinde bana öyle gelmiş olabilir tam olarak emin olamadım şimdi..
Sibel ve Ahu daha uç karakterlerdi. Ahu işkolik ve net bir kişilik içerisindeyken, Sibel biraz daha hoşbeş peşinde giden havai bir çizgideydi.




Kitap İlahi bakış açısıyla yazılmıştı. Böylece her noktayı ayrıntılarıyla seçebiliyordunuz.
Kitap hakkında kendimce küçük bir itiraf yapsam fena olmaz aslında; İlk 100-150 sayfasında biraz sıkıldığımı söylemeliyim. Hem karakterlere hem dile alışmam 100 sayfa sürdü desem yeridir. Ancak 200 sayfayı atlattıktan sonra kitap elimden düşmedi. Yavaş yavaş ilerleyen kitap birden bire vazgeçilmez bir hal aldı ve yalama yutma politikasına döndü.
Bu noktada kitabı yarım bırakmadığıma çok memnun olduğumu söylemeliyim.
Favori karakterim zaten Aslı. Ama Aslı'nın annesini hiç sevmedim. Umarım diğer kitaplarda pek yeri yoktur. Tam bir maydonoz anne versiyonunda. Her şey hakkında bir şey söylemek zorunda hissetmesi de cabası. O kadından gerçekten gıcık aldım.


Bu kitaba puanlama yapacak olursam 10/4 hiç fena olmaz. 
4 vermemin nedeni de dile alışmamın uzun sürmüş olması. Onun dışında kitaba karşı önyargılı olmamanızı öneririm. Kadın- erkek ilişkilerinde gerçekten ufuk açıcı bir bakış açısı.



***


Öpücükler!









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Durkheim Öldü! - Arthur Asa Berger | Kitap Yorumu #52

***Tanıtım*** 1910 yılında, Londra'da, dönemin önde gelen sosyologlarının ve politik aktivistlerinin bir araya geleceği bir konferans toplanacaktır. "Toplumsal İlerleme" teması etrafında gerçekleşecek konferans Londra basınında günler öncesinden yankı bulmuş, gazete sütunlarında konuşmacıların fotoğrafları ve teorik yaklaşımlarını anlatan makaleler arz-ı endam eylemektedir. Fakat konferansa günler kala, tüm zamanların en ünlü dedektifi Sherlock Holmes'ün Baker Sokağı'ndaki evinin kapısı bir kadın tarafından çalınır. Artık yumrukların konuştuğu bir kavgayı ve mücevher hırsızlığını içine alan bir gizem, Holmes ve kadim dostu Dr. Watson tarafından çözülmeyi beklemektedir. İnsan eylemlerini açıklama amacındaki sosyal teori, bu sefer bizzat eylemlerin nedeni olmuştur. Holmes bizzat sosyal teoriyi soruşturmaya başlar, sorguladığı kişiler ise bu teorilerin yaratıcılarıdır: W. E. B. Du Bois, Emile Durkheim, Sigmund Freud, Vladimir Lenin, Georg Simmel, Beatrice Webb ve M

Ev Kızı Evren - Filiz Şakar | Kitap Yorumu #38

***Tanıtım*** Kitaplar, gizem ve cinayet; mükemmel birleşim. -Tess Gerritsen- Tess Gerritsen Ev Kızı Evren'in karakterlerinden biri, üstelik bu kitap için sarfettiği övgü dolu sözcükler kapakta yer alıyor. Ev Kızı Evren -Wattys 2015 Kazananı - 56 hafta boyunca Macera Kategorisi birincisi olarak kaldı - 54 bin yorum, 107 bin oy aldı. Salata yaparken bıçağı ne kadar hızlı kullandığınızla övündünüz mü hiç? Övünün ! Ya da beşinci katta cam silerken en uzak noktayı bile pırıl pırıl yapabilmek için ne kadar güç sarf ettiğinizi fark ettiniz mi? Edin! Peki, halıya dökülen mürekkebi nasıl çıkaracağınızı biliyor musunuz? Bilin! Bütün bunları bilince bir ev kızının neler yapabileceğine hayret etmeyeceksiniz. Ev Kızı Evren polisiye bir olayı mizahi diliyle anlatırken, heyecanla kalkıp en yakındaki tavayı sapından sıkıca kavramanızı sağlayabilir. Ve sıradan bir tavayla, bir kahraman yaratmış olabilir…  "Ben bir masal kahramanı değilim. Hiçbir zaman da olmayacağım. Ben bir ev kızıyım. Ger

Buz Ateşi - Amanda Hocking (Kanin Günlükleri #1) | Kitap Yorumu #36

***Tanıtım*** Fantastik / Kurgu / Yabancı Orijinal İsim:  Frostfire (İngilizce) Sayfa sayısı:  328 Ebat:  13.8x21 cm Yayın Tarihi:  Mart 2016 ISBN:  978-605-09-2568-5 Buzlar ülkesi Kanada’nın derinliklerinde, troll kabilelerinin en güçlüsü Kaninler hüküm sürüyor. Uzun sarı saçları ve mavi gözleriyle Kaninler arasında hemen göze çarpan, on dokuz yasındaki Bryn, kabilesinden dışlanmış bir melez ve tek isteği, kralın seçkin muhafızlar ordusunda  kendine bir yer edinebilmek... Aşkları için seçkin konumlarından feragat eden anne babasının aksine, Byrn ülkesine ve halkına hizmet etmek, isinde en iyi olabilmek için her şeyden vazgeçiyor. Bryn’in bir de gizli bir amacı var: babasının canına kast eden eskinin muhafızı, şimdinin haini yakışıklı Konstantin’den intikamını alabilmek. Byrn’ın soluk kesen “Kanin Günlükleri” macerası Buz Ateşi ile alev alıyor. ***Yorum*** ''Demek biz...'' Duraksayıp dudaklarını yaladı. ''İnsan değiliz, öyle mi? Hayır, puma ile aslan ar