Ana içeriğe atla

Gülsima Ağlama Ne Olusun - Ferhad Fani / Yalnızca Rabbine Yönel - Ömer Çoban | Kitap Yorumu #13 |


Hayat Yayınları Kitapseverleri Hayata Aşkla Dokunmaya Davet Ediyor!
Hayat Yayınları,  “Aşkla Dokun Hayata” serisi kitapları ile okuyucularını aşkın ayrılıktan kavuşmaya, hüzünden coşkuya kadar tüm duygularını taşıyan bir yolculuğa çıkarıyor.
Hayat Yayınları’nın, Aşkın tüm renklerini kapsayan "Aşkla Dokun Hayata”  serisinin kitapları ''Aşk-ı lal'' - ''Elifname'' - ''Herşeyi Allahtan İste'' - ''Aşk-ı Leyla'' - "Bana Aşkımızı Anlat” – “Aşk-ı Rana" “Yalnızca Rabbine Yönel” ve "Gülsima Ağlama Ne Olursun" çıktı. Ben şimdilik 2 tanesini okudum sanırım diğerlerini de alacağım...
Aşk, insanoğlunun kalbinde hala şarkılarını söylemeye devam ediyor.  Siz de Hayata Aşkla Dokunmaya Var mısınız?
***Tanıtım***

"Yalnızca Rabbine Yönel"

Kendini dünya cenderesine kaptırmış insanlara huzurun adresini gösteriyor.

Bilinenin arka perdesindeki bilinmeyeni keşfediyordum. Ona varmak sürecindeki yol, benim yegâne hikmetimdir, şaşkınlığımdaki aşkımdır, ayaklarımdaki kuvvettir, tahayyülümdeki yıldızlardır, bağrımdaki en kızıl, en alev, en can yakan ateştir.



Birikiyordu demlendiğim her insandaki kıssalarım, hikâyelerim, anılarım. Göz göre göre şahit olduğum trajediler, sol yanımda kesik, yitik, yetim ve öksüz izler bırakıyordu. Hepsini kederim gibi görüyordum.

Usul usul olgunlaşıyordum: Ve 'OL'uyordum. Karşılaştığım dramatik olayların üstesinden gelmek öyle zor gelmiyordu bana artık. Yeşerdiğim "hayat ağacı" vakti geldiğinde meyvelerini vermekten sakınmıyordu. Hak ettiğim gibiydi her şey!
(Tanıtım Bülteninden)









''Gülsima Ağlama Ne Olursun''
Kadim sevdaların son emanetçisi, efsanevi âşıkların sonuncusu… Uzlethanesinde kırk asırlık çilesi hiç dolmayan, bir lokma, bir hırkayla ömür törpüleyen bir derviş… Hasretin beşiğinde tüm varlığı derd-i aşkla kundaklanmış bir çocuk… Kadim sevdaların son emanetçisi… Efsanevî âşıkların son mirasçısı… Ömrü, ikindiden akşama doğru akıp giden bir günün son demleri… Mirza… Ve aşkı Gülsima...

"Gülsima Ağlama Ne Olursun" baştan sona şiir gibi akan cümlelerle örülmüş bir aşk ve arayış romanı… Romanın başkahramanı Mirza'nın öyküsünde aşkı, ayrılığı, vuslatı ve insanı bulacağınız, bunların da ötesinde her satırında mutlaka 'kendinizi' okuyacağınız bir ayna...S
(Tanıtım Bülteninden)



***Yorum***

''Yalnızca Rabbine Yönel''
Hiç bir zaman tasavvufi konulara ön yargılı olmamıştım. Yani net bir şekilde şu şu konulu kitapları okurum onun dışında okumam tarzına hiç yönelmedim. Keskin sınırlarım yoktur. Gazete küpürü bulsam onu bile okurum. Ki okuyorum da. Bu kitap ta şu sıralarda okuduğum kitapların yanı sıra daha farklı bir çizgide ilerleyen bir kitap. Maneviyata yönelten ve sizin içten içe kendinizi sorgulamanıza iten bir kitap.

''İçimde fokurdayan volkanlar,ruhumda yaşanan depremler,yüreğimde yakınlaştıkça uzaklaşan aşk..
Beni arayışın yollarına savurmuştu, geri dönüşü imkansız bir devrime sürükleyip götürmüştü.''


Hayatta bir çok şey ile karşılaşabiliriz. İyilikle, kötülükle, hastalıkla sağlıkla. Bu kitap biraz da aslında her şeyin bir mucize ve bir hayr olduğunu anlatmaya çalışır gibi.

Biçim olarak bakacak olursak, kitabın fontları ve tasarımı güzeldi. Sade, gösterişten uzak ama ilgi çekici.

Dilinde bir şiirsellik var ve bu sizi yormayan bir özellik. Akıcılık çok ön planda olmasa bile ara ara ele alınıp okunacak bir kitap.

Farklı kelimeler kullanılmış, yani genel olarak popüler kültür kitaplarının dışına taşan sözcükler var ve bu zenginliği sevdiğimi belirtmeliyim.

''Teslim olmak, Allah'a gönül bağlamaktır!''



''Gülsima, Ağlama Ne Olursun''

Bu kitaba bakacak olursak. Aslında isminden anlaşılan bir çok duygu var. Yoruma girmeden önce kapağın üzerinde bulunan yazıyı buraya eklemek istiyorum çünkü çok hoş.

''Aşk,Aşk! diye atmıyorsa yürek,insanın göğsünde yük değil de nedir?''
Bu kitabı bitirmem nedensizce ilk kitabı bitirmemden daha uzun sürdü belki dersler belki yoğunluktur tam olarak emin değilim ama. Fakat bu kitabın kapak tasarımını 'Yalnızca Rabbine Yönel' kitabının tasarımından daha çok sevdiğimi belirtmem gerekiyor.

Kitabın sözcük haznesi yine fazlasıyla genişti. Ama bilmediğim kelimeler olduğunu inkar edemem.
Örneğin : ''Tasviri muhal , tahayyülü zor, Zayi oluverse , visalinin bar şerbeti badesi , harfleri lerzeye getiren ellerim..''

''Ey bakışlarında aşk gördüğüm!
Ey Saçları düşlerimde kördüğüm!''

Dil yine şiirseldi ama bu konunun topluluğundan olsa gerek daha akıcı geldi.



Öpücükler xoxo


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Durkheim Öldü! - Arthur Asa Berger | Kitap Yorumu #52

***Tanıtım*** 1910 yılında, Londra'da, dönemin önde gelen sosyologlarının ve politik aktivistlerinin bir araya geleceği bir konferans toplanacaktır. "Toplumsal İlerleme" teması etrafında gerçekleşecek konferans Londra basınında günler öncesinden yankı bulmuş, gazete sütunlarında konuşmacıların fotoğrafları ve teorik yaklaşımlarını anlatan makaleler arz-ı endam eylemektedir. Fakat konferansa günler kala, tüm zamanların en ünlü dedektifi Sherlock Holmes'ün Baker Sokağı'ndaki evinin kapısı bir kadın tarafından çalınır. Artık yumrukların konuştuğu bir kavgayı ve mücevher hırsızlığını içine alan bir gizem, Holmes ve kadim dostu Dr. Watson tarafından çözülmeyi beklemektedir. İnsan eylemlerini açıklama amacındaki sosyal teori, bu sefer bizzat eylemlerin nedeni olmuştur. Holmes bizzat sosyal teoriyi soruşturmaya başlar, sorguladığı kişiler ise bu teorilerin yaratıcılarıdır: W. E. B. Du Bois, Emile Durkheim, Sigmund Freud, Vladimir Lenin, Georg Simmel, Beatrice Webb ve M

Ev Kızı Evren - Filiz Şakar | Kitap Yorumu #38

***Tanıtım*** Kitaplar, gizem ve cinayet; mükemmel birleşim. -Tess Gerritsen- Tess Gerritsen Ev Kızı Evren'in karakterlerinden biri, üstelik bu kitap için sarfettiği övgü dolu sözcükler kapakta yer alıyor. Ev Kızı Evren -Wattys 2015 Kazananı - 56 hafta boyunca Macera Kategorisi birincisi olarak kaldı - 54 bin yorum, 107 bin oy aldı. Salata yaparken bıçağı ne kadar hızlı kullandığınızla övündünüz mü hiç? Övünün ! Ya da beşinci katta cam silerken en uzak noktayı bile pırıl pırıl yapabilmek için ne kadar güç sarf ettiğinizi fark ettiniz mi? Edin! Peki, halıya dökülen mürekkebi nasıl çıkaracağınızı biliyor musunuz? Bilin! Bütün bunları bilince bir ev kızının neler yapabileceğine hayret etmeyeceksiniz. Ev Kızı Evren polisiye bir olayı mizahi diliyle anlatırken, heyecanla kalkıp en yakındaki tavayı sapından sıkıca kavramanızı sağlayabilir. Ve sıradan bir tavayla, bir kahraman yaratmış olabilir…  "Ben bir masal kahramanı değilim. Hiçbir zaman da olmayacağım. Ben bir ev kızıyım. Ger

Buz Ateşi - Amanda Hocking (Kanin Günlükleri #1) | Kitap Yorumu #36

***Tanıtım*** Fantastik / Kurgu / Yabancı Orijinal İsim:  Frostfire (İngilizce) Sayfa sayısı:  328 Ebat:  13.8x21 cm Yayın Tarihi:  Mart 2016 ISBN:  978-605-09-2568-5 Buzlar ülkesi Kanada’nın derinliklerinde, troll kabilelerinin en güçlüsü Kaninler hüküm sürüyor. Uzun sarı saçları ve mavi gözleriyle Kaninler arasında hemen göze çarpan, on dokuz yasındaki Bryn, kabilesinden dışlanmış bir melez ve tek isteği, kralın seçkin muhafızlar ordusunda  kendine bir yer edinebilmek... Aşkları için seçkin konumlarından feragat eden anne babasının aksine, Byrn ülkesine ve halkına hizmet etmek, isinde en iyi olabilmek için her şeyden vazgeçiyor. Bryn’in bir de gizli bir amacı var: babasının canına kast eden eskinin muhafızı, şimdinin haini yakışıklı Konstantin’den intikamını alabilmek. Byrn’ın soluk kesen “Kanin Günlükleri” macerası Buz Ateşi ile alev alıyor. ***Yorum*** ''Demek biz...'' Duraksayıp dudaklarını yaladı. ''İnsan değiliz, öyle mi? Hayır, puma ile aslan ar