Ana içeriğe atla

Olur Böyle Boktan Şeyler - Rick Springfield | Kitap Yorumu #13|

***Tanıtım**
"Hey Tanrım! Bir dahaki sefere ben çaldırsam sen beni arar mısın?"


Hayatınızın en berbat günlerini yaşıyorsunuz. Tam olarak dibe vurmuş durumdasınız. Sonra aniden karşınıza bir telefon numarası çıkıyor. Arıyorsunuz. Telefonun diğer ucunda hiç tanımadığınız bir ses: Tanrı'nın sesi. Muhtemelen bunun bir şaka olduğunu düşünüyorsunuz. Ya da belki de delirdiğinizi. Fakat bu ne bir şaka ne de siz keçileri kaçırdınız. Sahi, o numarayı yeniden aramaya cesaret edebilir miydiniz?

"Konuşmamız gerek Tanrım. Aslında bunu çok daha önce yapmamız gerekirdi ama beni ciddiye almadığının farkındayım. Oradan nasıl göründüğü hakkında en ufak bir fikrim yok ama bilmeni isterim ki buradan bakıldığında işler pek de yolunda gitmiyor. Yani dünyayı diyorum. Farkında mısın bilmiyorum ama boka batmış durumdayız. Hey, sana söylüyorum, beni duyuyor musun? Ah hadi ama… Kontör tam da bitecek zamanı buldu. Hey Tanrım, bir dahaki sefere ben çaldırsam sen beni arar mısın?"

"İnanılmaz yaratıcı… Springfield âdeta şöyle diyor: Emniyet kemerlerinizi bağlayın ve uçuşa hazır olun."
-Kirkus Reviews-

"Büyüleyici, etkili, komik; bu kitap, en ilginç hikâyelerin hiç ama hiç beklenmedik yerlerden gelebileceğinin bir kanıtı."
-Booklist-
(Tanıtım Bülteninden)

***Yorum***
Bu kitap hakkında ne denir emin değilim. Afroditin Güncesi yani canım İpek bu kitabı okuyup beğenmemiş olsaydı, bu kitabı okumaya yelteneceğimi zannetmiyorum. Zaten galeyana geldiğimi düşünmüyor değilim.



Her şey Bob'un bir kitap çalmasıyla başlıyor. Böyle sürprizli şeylere hazırlıklıyım aslında, Sende tanrıyı gördüm kitabında da bir flaşla tanrı beliriyordu. Beliriyor dediğime bakmayın mektup atıyordu. Burada da cep telefonu numarasını yazıyor. 

İki kitapta bazı yönlerden inanılmaz benzese de, olur böyle boktan şeyler'i tek geçerim. 
Çünkü olan her şey olması gerektiği zamanda oldu. Ne fazla hızlı ne de fazla yavaş. Bu uyarıyı yapmam gerektiğini düşünüyorum. Aslında tam olarak uyarı sayılmaz ama bazı okuyucular bundan hoşlanmıyor olabilirler. Kitap erkek karakter ağzından anlatılıyor.

Bu durum beni sıkıntıya sokmadı, ama erkeklerin gözümde her fırsatta mastürbasyon yapan ve cinsel arzularının esiri olarak gösterilmesi fazlasıyla trajikti. Aslında trajik olan şey karakterin hayatıydı. Ve aynı zamanda da komikti. Aslında kitap trajikomikti desem en doğru tanım olacak. 
Kitap sonlarına doğru iyice bilim kurguya döndü ama sorun değildi çünkü böyle bir kitap o tarz bir sona bağlanmamış olsaydı kitap gümlerdi.

Kitapta bazı yerlerde yazarın kendi çizdiği minik resimler vardı, ipek bunlara çok güldüğünden bahsetmişti ama aynı şey bana olmadı ama inkar etmeyeyim ki, çok sempatiktiler.


Dil genel olarak akıcıydı ama ben bu kitabı fazla uzattım. Yani 2 günde rahat kafayla okunacak bir kitapken 5 güne yaydığımı söylemekten hafif bir utanç duyuyorum.

Ben çooook kocaman bir beklentiyle başladığımdan dolayı kitabı pek yeterli bulmadım ama bu demek değil ki kitap kötü. 
Ben sadece çoook büyük bir beklentiyle başladığım için hayal kırıklığına uğradım o kadar. 

Bu kitap 10/5 hakediyor.


Öpücükler xoxo

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Durkheim Öldü! - Arthur Asa Berger | Kitap Yorumu #52

***Tanıtım*** 1910 yılında, Londra'da, dönemin önde gelen sosyologlarının ve politik aktivistlerinin bir araya geleceği bir konferans toplanacaktır. "Toplumsal İlerleme" teması etrafında gerçekleşecek konferans Londra basınında günler öncesinden yankı bulmuş, gazete sütunlarında konuşmacıların fotoğrafları ve teorik yaklaşımlarını anlatan makaleler arz-ı endam eylemektedir. Fakat konferansa günler kala, tüm zamanların en ünlü dedektifi Sherlock Holmes'ün Baker Sokağı'ndaki evinin kapısı bir kadın tarafından çalınır. Artık yumrukların konuştuğu bir kavgayı ve mücevher hırsızlığını içine alan bir gizem, Holmes ve kadim dostu Dr. Watson tarafından çözülmeyi beklemektedir. İnsan eylemlerini açıklama amacındaki sosyal teori, bu sefer bizzat eylemlerin nedeni olmuştur. Holmes bizzat sosyal teoriyi soruşturmaya başlar, sorguladığı kişiler ise bu teorilerin yaratıcılarıdır: W. E. B. Du Bois, Emile Durkheim, Sigmund Freud, Vladimir Lenin, Georg Simmel, Beatrice Webb ve M...

Mucize - R.J Palacio | Kitap Yorumu #41

***Tanıtım*** Kaderinde Sıradışı Olmak Varsa Sıradan Kalamazsın… Merhaba, adım August. Size nasıl göründüğümü anlatmayacağım. Aklınıza ne geliyorsa muhtemelen ondan daha kötü görünüyorumdur. August (Auggie) Pullman yüzünde fiziksel bir bozuklukla doğduğu için, normal bir okula gidemiyordu… şimdiye kadar. Yakında Beecher Ortaokulu'nda beşinci sınıfa başlayacak ve ömrünüzde bir kere bile "yeni çocuk" olduysanız, bunun ne kadar zorlu olduğunu tahmin edebilirsiniz. Dondurma yemek ve Xbox'ında oyun oynamak gibi sıradan şeyleri seven Auggie aslında sadece sıradışı yüzü olan, sıradan bir çocuk. Peki, yeni sınıf arkadaşlarını, görünüşünün ardında kendisinin de onlar gibi olduğuna ikna edebilecek mi? "Mucize aslında… tam bir mucize. Kendinize bir iyilik yapın ve bu kitabı okuyun; hayatınızı iyileştirecek."  -Nicholas Sparks, New York Times çoksatan yazarı- New York Halk Kütüphanesi, Okuyup Paylaşma Seçkisi E.B. White Read Aloud Ödülü Christopher Ödülü "Cesaret...

Genç Elitler - Marie Lu (The Young Elites #1) | Kitap Yorumu #51

***Tanıtım*** Onlar Hayatta Kalanlar, Liderler, Savaşçılar. Onlar Genç Elitler. Adelina Amouteru, ölümcül bir hastalıktan kurtulmuştur. On yıl önce ülkesini kasıp kavuran kanlı humma vücudunda tuhaf izler bırakmıştır. Fakat hastalığı atlatanların bazılarında, başka şeyler de kaldığı rivayet edilmektedir… Gizemli ve sıradışı yeteneklere kavuştuklarına inanılan bu insanların kimlikleri gizlidir ancak onlara Genç Elitler denmeye başlamıştır. Teren Santoro, Kral için çalışmaktadır. Engizisyon Mihveri'nin lideri olarak görevi, tehlikeli olduğuna inandığı Genç Elitler'i bulmak ve onlar ülkeyi yok etmeden onları yok etmektir ama aslında Teren hepsininkinden büyük bir sır saklamaktadır. Enzo Valenciano, Hançer Cemiyeti üyesidir. Bu gizli Genç Elit grubu, kendilerinden olanları Engizisyon Mihveri'nden önce bulmaya çalışmaktadır ama Adelina'yı bulduklarında onun şimdiye dek görmedikleri güçlere sahip olduğunu keşfedeceklerdir. Birbirinden apayrı savaşlar sürdüren bu...